Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gayrettepe-Kağıthane Metro Hattı’nın açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“İSTANBUL’DA RAYLI SİSTEM AĞLARININ UZUNLUĞU 338,5 KİLOMETREYE ULAŞTI”
Bugün trafik sorunu nedeniyle adeta çökme noktasına gelen İstanbul’un yükünü hafifletecek bir projeyi daha hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımı sağlıyoruz. Toplam uzunluğu 37,5 kilometre olan Gayrettepe-Kağıthane Metrosu, İstanbul’daki kardeşlerimizin hayatını kolaylaştıracak.
9 istasyondan oluşan hattımızın günlük yolcu kapasitesi 600 bin kişidir. Hattımızın devreye girmesiyle Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arası 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arası 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası 45 dakika, Taksim-İstanbul Havalimanı arası 41 dakikaya çıkacak, Taksim-Göktürk arası 26 dakika, 4. Levent ile İstanbul Havalimanı arası ise 26 dakika olacak. Bu süre 35 dakikaya düşürülecek.
Bu hattın hizmete girmesiyle İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkıyor. Bir kez söylediğimizde yaparız. Bunu asılı bırakmıyoruz. Belediye başkanlığından başlayarak hükümetin başına geldik ve hükümette Ulaştırma Bakanlığı olarak bu yolları, hızlı tren hatlarını nasıl yaptıysak aynısını İstanbul’umuzda da yaptık. Ama ne yazık ki bazı insanlar kazıyla ne yaptılar? Kim olduğunu biliyorsun, söylememe gerek yok…
“31 MART AKŞAMINDA HEP BİRLİKTE GÖRECEĞİZ”
Siyasette parolamız kesintisiz hizmet sunmaktır. Millete karşı kibirli ve kaba davrananlar siyasette kaybetmeye mahkumdur. İnşallah 31 Mart akşamı hep birlikte göreceğiz. Türk siyasi tarihine baktığınızda bunun sayısız örneğine şahit olacaksınız. Milletin yetki verdiği ama hakkını veremeyen ne kadar çok bakan, başbakan, belediye başkanı siyaset sahnesinin tozlu raflarında unutuldu görüyorsunuz.
Arkamızda iyilik ve minnetle anılacak bir miras bırakmak istiyoruz. Siyasetin iniş çıkışlarında bugüne kadar pek çok zorlukla, engellerle, adaletsizliklerle, hukuksuzluklarla karşılaştık. 1990’lı yıllarda Türkiye’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan bir kardeşiniz olarak vesayetin gölgesi ülkemize düştüğünde zorluklara rağmen yılmadık.
“İSTANBUL DAHA KÖTÜ OLMADIYSA ELİMİZİ TAŞ ALTINA KOYDUĞUMUZ İÇİNDİR”
Bizce 85 milyon vatandaşımızın tamamı, oy tercihi ne olursa olsun eşit hizmeti hak ediyor. 21 yılı aşkın iktidar dönemimizde belediyelerimizi siyasi renklerine göre ayırmadık. Yaptıklarımızı anlattık, projelerimizi paylaştık, muhalefete yönelik eleştirilerimizi dile getirdik. Seçimin bittiği gün de sandık iradesine saygı göstererek hizmetlerimize devam ettik. Bu durum İstanbul için de geçerli. Eğer İstanbul şu anki halinden çok daha kötü hale gelmediyse bunun en büyük nedeni sorumluluğu üstlenmiş olmamızdır.
“DURMAK YOK, 61 GÜN KALDI”
Kağıthane’nin Haliç’e bağlanan kısmının nasıl toprak gibi aktığını hatırlıyor musunuz? Gençler hatırlamayabilir ama anneleri, babaları çok iyi hatırlıyor. Boğaz’ın bunca pisliğini ve pırıl pırıl tertemiz suyunu ne yaptık? Buraya bağladık. Kağıthane ve Haliç’e bağladık. Bundan sonra buradaki su kristal berraklığına kavuştu. Yaptık. Bir kez söylediğimizde yaparız. Bundan sonra bunu yapacağız. ‘Murat’ımızla yapacağız. Hedefine ulaşmak istiyorsan Murat’a sahip çıkacaksın. Durmak yok, 61 gün kaldı.
“31 MART YAKLAŞIRKEN MASKELER DÜŞÜYOR”
31 Mart seçim takvimi ilerledikçe maskeler düşüyor. Herkesin gerçek niyeti ortaya çıkıyor. Kimin şehrine aşkla hizmet ettiği, kimin 5 yıl boyunca 3 dönüm bahçesi olan Osman gibi zamanını boşa harcadığı ortaya çıkıyor. Sandıkta millete hesap verme günü yaklaşırken bazı insanların dizlerinin titremeye başladığını görüyoruz. Ülkenin ikinci büyük partisinin çaylak liderinin birkaç gün önce belediye başkan adaylarına ilişkin yaptığı skandal açıklama, muhalefetteki paniğin bir işareti. Bu neydi? İllerde farklı partilerden adayların olması bir oyundur, bir tuzaktır. Bakın bunu çok açık söylüyorum. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir açıklamaya rastlayamazsınız.
“İnşallah 31 MART’TA HAK ETTİĞİ DERSİNİ ALACAKLAR”
Millet iradesinin açık oy ve örtülü sayımla gasp edildiği tek parti faşizminin özlemini hâlâ yaşıyorlar. Genel başkanlık koltuğunda oturanlar değişse de demokrasiye karşı tahammülsüzlükleri değişmiyor. Faşist kodlarında bir gerileme yok. İnşallah 31 Mart’ta sandıktan çıkacak güçlü iradeyle, başta İstanbul olmak üzere her yerde çoğulcu demokrasiden korkan bu kibirli zihniyet, hak ettiği dersi alacaktır.
Lider adayımız Murat Kurum abimiz geçtiğimiz günlerde İstanbul’un sorunlarına ilişkin kapsamlı analiz önerilerimizi İstanbullularla paylaştı. Ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar her alanda İstanbul’a hak ettiği hizmetleri sunmayı hedefliyoruz.
